Cahit Irgat

''Nâzım Hikmet'in şiirinden çok; Garip şiirine, bu şiirin gülümsetici, ironiye dayalı özelliklerine yakındır. İçerik yönünden de Garip anlayışının çok ilerisinde bir öze sahiptir."
Asım Bezirci

.
.''Taşımda toprağımda kıyamet
Köklerimden başlar hürriyet.''
''Toplumcu gerçekçi bir şair olduğunun üzerinde herhangi bir giz perdesi bulunmamaktadır. Onun şair kimliği ve kişiliği tüm ayrıntılarıyla bilinir; kayıtlarda, kaynaklarda da tüm açıklığıyla yer alır. Cahit Irgat’ın şiirleri, onun hem poetik hem de politik açıdan “minareleri süngü, kubbeleri miğfer, camileri kışla” olarak gören anlayışla uzlaşmayacağının da açık kanıtıdır.''
Enver Topaloğlu
Bütün şiirleri “Irgatın Türküsü”nde yer almaktadır. Cahit Irgat’ı zaman uzaklaştırmış gibi görünse de modern Türkçe şiirde “toplumcu şiir ve 1940 kuşağı” söz konusu olduğunda mutlaka onun da adı geçer.
1940’tan sonra başlayan toplumcu eğilimdeki şiirleri “Yürüyüş”, “Ant”, “Yığın” ve “Yaprak’ gibi dergilerde yayımlanır. Şiirlerinde yaşama ve insanlara bakış açısında öfkeli, kötümser tonlar yer alsa da genelde sosyal sorunları irdeler, özgürlük ve barış özlemi dile getirilir. Mehmet Seyda’nın yaptığı ve Mayıs 1970’te Yeditepe dergisinde yayımlanan söyleşide bu konuya da değinir: “Bazı şiirlerim, hele toplatılan ‘Rüzgârlanm Konuşuyor’ kitabımdakiler o kara devirde her babayiğidin edeceği laflar değildi. Toplumumuzun özgür yaşaması yolunda kişisel özgürlüğümün kısıtlanmasına rağmen… Bugün bunlar unutulmuş şibi. Ama gün gelir ortaya çıkar belki gene. O kitabın çıkışından dört buçuk yıl (ay değil) sonra Paris dönüşümün on altıncı sabahı götürülüşüm hâlâ hatırımda… O şiirler mi etkiledi insanları? Toplumumuzun çeşitli sorunlarına, dertlerine değindi mi? Eğer öyle ise ne mutlu bana. Bunların bir kısmında espriye yer vermişsem, şiirimin daha etken olacağını düşündüğümden çok, o günlerde mizacımın ve ortamın öyle oluşundandır belki de.” Cahit Irgat’ın “Bu şiirler istila görmüş şehirlere ve ikinci dünya harbi’nin felaketlerine dairdir” notuyla yayımlanan “Rüzgârlarım Konuşuyor” başlıklı şiirinden kısa bir bölüm:
Selam alın teriyle ekmek yiyen herkese
Selam bu günü hazırlayan ölüye
Selam saçlarından asılan
Tabanından çivilenen diriye.
Selam seksen ayak merdivenli
Kara yüzlü binanın
Üst katından atılan
Berrak gözlü
Paramparça cesede.
Cahit Irgat şiir yazmayı “Yeditepe” ve “Dost” gibi dergilerde ölümüne değin aralıksız olarak sürdürür. Kırklı yıllarda bağlı olduğu toplumcu şiir anlayışından zaman içinde herhangi bir sapma söz konusu olmaz. “Aç Mezarı” başlıklı şiirinde dile getirilen duygu, düşünce, duyarlılık da bu bağlığın ürünüdür:
Aç mezarı yokmuş, var
Daracık daracık odalar
Daracık odalarda adamlar
Bacalar, sarsılan fabrikalar
Grevcikler, kavgacıklar
Yalanlar, sahte çekler
Yasak bu bahçeler, köpek var.
Aç mezarı yokmuş, var
Haram lokmalarla süslü sofralar
Can Yücel’in “Elimde bir tebeşirle gezerim sokakları / dikkat köpek var!’ yazısını gördüğüm zaman bir yerde / altına; ‘evet doğrudur’ yazmak için!” dizeleriyle Cahit Irgat’ın “yasak bu bahçeler, köpek var” dizeleri arasındaki benzerlik, iki şair arasındaki dostluğun, yakınlığın bir yansıması olsa gerek.
Hemen hemen modern Türkçe şiirle ilgili tüm kaynaklarda onun adı da toplumcu gerçekçi şiir anlayışını benimseyen Enver Gökçe, Niyazi Akıncıoğlu, Ahmed Arif, Arif Damar, Hasan İzzettin Dinamo, Rıfat Ilgaz, Şükran Kurdakul, A. Kadir gibi isimlerle birlikte anılır. Bu eğilimin önemli temsilcilerinden biri olarak gösterilir.

Can Yücel’in onun hakkındaki şiiri Cahit Irgat denildiğinde fazla söze gerek bırakmayacak açıklıktadır:
Cahit ki bu hasta düzende sağlıklı bir kanserdi
Cahit ki haksızlığa karşı üreyen hücrelerdi.
Yorgun develer gibi çöktüğü Dormen şölenlerinde bile
`Siz paranızı, ben kendi kendimi yerim,` derdi.
Cahit zaten azalarak yaşayanlardan değil
Çoğalarak ölenlerdendi.''


Hiç yorum yok: