“1940 Kuşağı” adı altında toplanan şairler arasında Rıfat Ilgaz (d. 1911), Cahit Irgat (d.1916), Suat Taşer (d. 1919), Ömer Faruk Toprak (d.1920), Arif Damar (d. 1925), Mehmet Başaran (d.1926), Hasan Hüseyin Korkmazgil (d.1927) ve Ahmed Arif (d.1927) dikkati çekerler. Toplumun sorunlarını ön plâna çıkaran bu şairler, 1940-1960 arasında ve daha sonraki yıllarda birçok şiir kitabı yayımlamışlardır. Siyasî iktidarlara karşı çıkan ve bu yüzden birçok kovuşturmalara uğrayan bu şairler, şiirlerinde yoksulluk, siyasî baskılar, hürriyetsizlik, faşizm, emperyalizm, kapitalist sömürü, sosyal adaletsizlik, mutlu azınlık gibi temaları sık sık işlemiş olmakla birlikte katı ideolojik kalıplardan ve sloganlardan mümkün mertebe uzak dururlar. Dolayısıyla eserlerinde kendi kişisel sorunları, özlemleri, duyguları, hayalleri de önemli bir yer tutar.
Önceleri halk şiiri geleneğine bağlı şiirler yazan Ceyhun Atuf Kansu (1919-1978), daha sonra yukarıda adları sayılan toplumcu gerçekçi şairlere katılarak Anadolu’nun dertlerini, acılarını, sevinç, mutluluk ve özlemlerini dile getirir.
Attilâ İlhan’ın şiiri, hem toplumsal hem bireysel, hem batılı hem de Türk olma iddiası güden bir şiirdir. 1952’de çıkmaya başlayan Mavi dergisinde, 1954’te Garip şiirini eleştirir. Bu dergide hem Garip şiirinden hem de diğer toplumcu gerçekçi şairlerden farklı “sosyal realizm” adını verdiği bir edebiyat hareketi uyandırmaya çalışan Attilâ İlhan’ın yazıları, amacına ulaşamamakla birlikte, özellikle Garip şiirine yönelttiği eleştirilerle etkili olmuş ve bir bakıma II. Yeni Şiirinin yolunu açmıştır.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder