''....Küllük’ün en genç isimleri 14 yaşındaki Arif Damar ile16 yaşındaki A. Nevzad Odyakmaz ve Oktay Akbal’dır.
Küllük Kahvesi’nin müdavimleri arasında Ahmet Hamdi Tanpınar, Sadri Ertem, Mahmut Yesari, Peyami Safa, Nurullah Ataç, Salim Rıza Kırkpınar, Cahit Irgat, Arif Dino, Abidin Dino, Rıfat Ilgaz, Suphi Taşhan, M. Niyazi Akıncıoğlu, Samim Kocagöz, Ömer Faruk Toprak, Hasan İzzettin Dinamo, Lütfü Erişçi, Arif Damar, Sait Faik, Celal Sılay, Suat Taşer, Oktay Akbal, Neyzen Tevfik, A. Kadir, Sabahattin Batur, Nuri iyem, Abidin Nesimi, Suat Derviş, Orhan Veli, Cahit Sıtkı Tarancı ve dönemin pek çok aydını bulunmaktadır.
A. Nevzad Odyakmaz, Küllük Anıları’nda Küllük kahvesini ve müdavimlerini şöyle anlatıyor;
“Küllük kahvesi, Beyazıt camiinin Beyazıt’a bakan kapalı kapısı önüne yerleştirilmiş, üstü mermer masalarla, bahçeyi ortasından ikiye bölen dar yolun öbür yanındaki ünlü “Emin Efendi” lokantasının mutfak bölümüne bitişik, önü tümüyle cam, tek katlı, limonluk benzeri bir yapıdan oluşmuştu. Bu bölümde, çoğunlukla öğretmen emeklileri, üniversite öğrencileri prafa, blum, pastra ya da briç oynar, tavlacılar zar atarlardı.(...) Küllük o dönemin düşün, yazın, sanat, adamlarının bir araya geldiği bir okuldu sanki. Herkes birbirinin öğrencisi, öğretmeniydi. Kimileyin denektaşına vururlardı birbirlerini. Zor sınavlar geçirilirdi.”
Küllük Kahvesi’nin birbirinden değerli isimleri Küllük adlı birde dergi çıkarırlar.
- Derginin ikinci sayısı basıma hazırdır. Ancak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden aldıkları bir yazı onları hayal kırıklığına uğratır. Küllük, ‘Dahiliye Vekaleti’nin kararıyla kapatılır..''
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder